
Günümüzde yurtdışına gerek tatil için gerekse iş için çıkmak artık eskisi kadar zor değil. Hele biletinizi önceden alırsanız çok uygun fiyatlara yurtdışı tatiline rahatlıkla çıkabilirsiniz. Bundan önceki yazımızda sizlere Uzakdoğu şehirlerinden Bangkok ve Singapur’dan bahsetmiştik. Bugünkü yazımızda ise sizleri Hırvatistan’ın en güzel şehirlerinden biri olan ve Adriyatik Denizi boyunca uzanan eşsiz sahilleri ile ziyaretçilerini bekleyen Dubrovnik şehrinden bahsetmek istiyoruz. Eğer tatiliniz esnasında gürültüden ve karmaşadan uzak bir tatil hayal ediyorsanız 45 bin nüfuslu Dubrovnik tam size göre.
Dubrovnik’e Ne Zaman Ve Nasıl Gidilir?
Ülkemizden bu muhteşem sahil kentine şimdilik doğrudan uçuşlar yapılmıyor. İstanbul’dan uçağa binerek Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’e gelip buradan aktarma ile Dubrovnik’e geçiş yapabilirsiniz. Toplam yolculuk saatiniz ise 5 saat civarında sürmektedir. Şunu belirtmek isteriz ki Dubrovnik gezisi, 5 saatlik yolculuğa fazlasıyla değeceğinden emin olabilirsiniz.
Dubrovnik’e gidilecek en güzel zaman bize göre ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Eğer denize girmek için gelmiyorsanız bahar aylarını tercih edebilirsiniz. Denize girecekseniz Temmuz ve Ağustos aylarında da ziyaret edebilirsiniz.
Dubrovnik Şehir Merkezine Ulaşım
5 saatlik bir yolculuğun ardından Dubrovnik Havaalanı’na geldikten sonra şehir merkezine geçmek için otobüsleri kullanabilirsiniz. Gideceğiniz saatteki trafiğin yoğunluğuna göre ortalama 45 dakikalık bir yolculuğun ardından şehir merkezine ulaşmış olacaksınız.
Dubrovnik’te Tadabileceğiniz Geleneksel Lezzetler
Daha çok Akdeniz Mutfağı’nın ağır bastığı Dubrovnik’te farklı lezzetlerle tanışmanız mümkün. Özellikle zeytinyağlı yemekler, kabuklu deniz ürünleri ve balık çeşitlerinden tatmanızı tavsiye ediyoruz. Dubrovnik’te yemenizi tavsiye ettiğimiz en önemli lezzet ‘Kulen’ adını verdikleri özel sosla hazırlanan ve ağır ateşte pişirilen bir çeşit et yemeğini mutlaka denemenizi tavsiye ediyoruz.
Bunun dışında sahil kenarlarında satışa sunulan tencere midyeden de tatmanızı tavsiye ediyoruz. Her keseye uygun restoranların bulunduğu Dubrovnik’te fast food tarzındaki dükkanlar da oldukça yaygın. Özellikle pizza dükkanlarının çokluğu dikkatlerden kaçmıyor.
Dubrovnik Gezilecek Yerler – Gezi Rehberi
Dubrovnik, deniz kenarında olmasından dolayı genellikle hep gece hayatı ile ön plana çıkıyor. Ancak şehire giriş yaptığınız andan itibaren buram buram sanat ve tarih kokan sokaklarını ve yapıtlarını gördüğünüzde şehre bir kez daha hayran kalacaksınız. Zaten UNESCO Kültür Mirasları Listesi’nde de yer alan ve her yıl yüz binlerce turisti kendisine çekmeyi başaran Dubrovnik deyim yerindeyse tam bir turizm cenneti. Dar sokaklardaki işlemeli taşlardan yapılan muhteşem evleri ve eşsiz manzaraları gördükçe fotoğraf makinenizi elinizden düşürmeyeceğinize emin olabilirsiniz.
Dubrovnik kenti 4 farklı bölgeye ayrılmış. Bunlardan en önemlisi Old City (Stari Grad) olup tatiliniz esnasında zamanınızın büyük kısmını burada geçireceğinizi söyleyebiliriz. Otellerin bulunduğu bölgelere Lapad ve Babin Huk adı verilirken liman bölgesine ise Gruz bölgesi adı verilmiş.
Stari Grad (Old City): Bu bölgede dolaşırken tatiliniz için ne kadar doğru bir tercih yaptığınızı anlayacaksınız. Eğer birkaç günlüğüne geldiyseniz daha ilk saatten itibaren tatilinizi uzatmayı bile düşünebilirsiniz. Dubrovnik’in ana caddelerinden olan Stradun Caddesi üzerinde dolaşırken kafelerden birine girip bir şeyler içebilir, insanların neler yaptığını seyredebilirsiniz. Yine cadde üzerinde bulunan mağazalardan kendinize ve sevdiklerinize hediyelik eşyalar alabilirsiniz. Dubrovnik’te gezerken yorgunluğu hep ikinci plana atacağınızdan emin olabilirsiniz. Dar sokaklarda gezerken bol bol fotoğraf çekip belki de ömrünüzde bir kere geleceğiniz bu şehirdeki anlarınızı ölümsüzleştirebilirsiniz.
Şehirde görmeniz gereken belli başlı diğer yapılardan da bahsetmek istiyoruz.
Sponza Sarayı: Şehirdeki yerli yabancı tüm ziyaretçilerin en çok dikkatini çeken bu saray, Rönesans mimarisinden sunmuş olduğu esintileri günümüze kadar taşımayı başarmış. Yılın belli zamanlarında burada çeşitli etkinlikler de düzenleniyormuş.
Franciscan Manastırı ve Tarihi Eczane: Barok mimarisini günümüze taşıyan ve 14. Yüzyılda inşa edilen manastır ve 1317 yılından beri hizmet vermeye devam eden eczanesini mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz. Zaten konum olarak da şehrin tam merkezinde yer aldığını belirtelim.
Lovrijenac Kalesi ve Şehir Surları: Ziyaretçilerin üzerinde yürüme fırsatı bulduğu surlar, muhteşem bir şehir ve deniz manzarası sunuyor. Tüm şehri ve Adriyatik Denizi’ni arkanıza alarak selfie çekim yapmayı kesinlikle unutmayın. 2 kilometrelik bir yürüyüş alanının bulunduğu bu yeri görmeden tatilinizi tamamlamayın.
Son olarak ta Savaş Fotoğrafları Müzesi: Geçmiş dönemlerde yapılan savaşlardaki en acı resimleri barındıran müzeyi de gezmenizi tavsiye edebiliriz.