Almanya’nın başkenti konumundaki Berlin, aynı zamanda Avrupa’nın önemli şehirlerinden biri olarak ziyaretçilerini bekliyor. Yaklaşık 3,5 milyon nüfusa sahip olan şehir yurtdışı tatiliniz için tam isabet bir tercih olduğunu söyleyebiliriz.
Berlin’e Nasıl, Ne Zaman Gidilir?
Ülkemizden Berlin’e düzenli olarak doğrudan uçuşlar bulunuyor. İstanbul’dan ortalama 3 saatlik yolculuğun ardından Berlin’e varmış olursunuz. Gerek tarihi gerekse modern yapılarıyla ziyaretçilerini karşılayan Berlin’e yılın dört mevsiminde rahatlıkla gidebilirsiniz. Tam mevsiminde gitmek istiyorum diyenlerdenseniz Mayıs – Eylül arasındaki herhangi bir zamanda gitmenizi tavsiye ederiz.
Berlin’de Ulaşım
Almanya’nın başkenti konumundaki Berlin’de Brandenburg, Schönefeld ve Tegel olmak üzere toplam 3 adet havaalanı bulunmaktadır. Eğer yolculuğunuzda Tegel Havaalanı’nı kullandıysanız şehir merkezine gitmek için otobüse binebilir, 30 dakikada şehir merkezine ulaşmış olursunuz. Schönefeld Havaalanı’ndan şehir merkezine ulaşmak için tren ya da otobüs kullanabilir, yarım saatte şehir merkezine varabilirsiniz. Ayrıca Berlin gezinizde işinize yarayacak olan turistik kartlardan almanızı tavsiye ediyoruz.
Berlin’de Ne Yenir?
Berlin sokaklarına gezerken dikkatinizi çekecek önemli noktalardan biri de şehirde bulunan dönercilerin fazlalığı olacaktır. İnsan ister istemez kendisini bir anda ülkemiz topraklarında gibi hissetse de halen Berlin topraklarınızda olduğunuzun zamanla farkına varıyorsunuz. Berlin’e kadar gelmişken mutlaka denemeniz gereken yiyeceklerin başında pancake geliyor.
Berlin’den Hızlandırılmış Gezi Videosu
Bu güzel görüntüleri bize gönderen: Abdullah Sağır‘a Sonsuz Teşekkürler. Sizleri Berlin gezisinde çekmiş olduğu görüntülerle baş başa bırakıyoruz.
Berlin’de Gezilecek Yerler
Brandenburg Kapısı:Başkent’in en önemli tarihi sembollerinden biri olan Brandenburg Kapısı, 1788-1791 senesinde inşa edilmiştir. Aradan geçen yıllar içinde birçok kez kapatılıp açılmıştır. En son 1989 yılında tekrar açılan yapıt, ziyaretçilerini deyim yerindeyse adeta büyülürken aynı zamanda tarihi dokusuyla günümüze kadar gelmiştir.
Holocaust Denkmal (Katledilmiş Avrupalı Yahudiler Anıtı): Zamanında Berlin Holocaust‘ta hayatını kaybeden Yahudileri anmak için, adı bulunmayanlar için yapılmış mezarlıktır. İkinci Dünya Savaşı’nın 60. Yıl törenlerine yetiştirilmiş olan anıt, 12 Mayıs 2015 tarihi itibariyle de ziyaretçilerine kapılarını açmıştır. Buraya gelen ziyaretçiler buraya daha çok utanç atablosunu anmak ve utanmak için ziyaret ediyorlar.
Müzeler Bölgesi: Adından da anlaşılacağı gibi bu bölgede 1 kilise, 1 galeri ve 4 müze yer almaktadır. Perşembe gününde giderseniz belli saatlerde ücretsiz gezebilirsiniz. Diğer günlerde gittiğinizde ise belli bir ücret ödemeniz gerekmekte.
Pergamon Museum (Bergama Müzesi): Ülkemiz topraklarından çıkarılmış olan eserlerin sergilendiği bu müzeyi de görmenizi tavsiye ediyoruz. (Milet ve Bergama yöresinden çıkarılan eserler)
Siegessaule (Zafer Anıtı): Başkentin merkezi bölgesinde kalan bu eser, ihtişamlı görüntüsüyle ziyaretçilerini adeta kendinden geçiriyor. Buraya kadar gelmişken diğer insanların yaptığı gibi sizler de anıtın üzerine çıkıp bol bol resim çekinebilirsiniz.
Tiergarten Parkı: Berlin sınırları içindeki en büyük park olan bu alan toplamda 210 dönümlük arazi üzerine kurulmuştur. Yeşilin her tonunu göreceğiniz bu parkta rahatlıkla dinlenebilirsiniz.
Checkpoint Charlie: Hatırlanacağı gibi Berlin, geçmişte ikiye bölünmüştü ve Doğu – Batı ayrımı yapıldıktan sonra insanlar geçiş yapmak için bu kapıyı kullanmışlardır. Berlin’e gelen ziyaretçilerin her zaman uğrak yeri olan bu yerde asker kıyafeti giymiş çocuklarla resim çekinebilir, sevdikleriniz için hediyelik eşyalar da alabilirsiniz.
Reichstag: 1999 senesinde gerekli restorasyon çalışmalarının ardından yeniden meclis binası olarak kullanılmaya başlayan alanın cam kubbeli kısmı ziyaretçilerine açıktır.
Gendarmenmarkt Meydanı: Şehrin en önemli tarihi meydanlarından biri olan bu yerde; Tiyatro Konser Binası, Alman Katedrali ve Fransız Katedrali‘ni de görebilirsiniz. Berlin ziyaretinizde uğramanız gereken önemli yerlerden biri olduğunu söyleyebiliriz.
Alexanderplatz : Merkezi alanda kalan bu meydan, şehrin yaşam, alışveriş ve ulaşım kaynağıdır. İsmini burada bulunan gardan almaktadır.
Kreuzberg: Ülkemizden Almanya’ya göç edenler çoğunlukla bu bölgede ikamet eder. Eğer acıkırsanız burada hiç yabancılık çekmeyeceğinizi rahatlıkla söyleyebiliriz.
Kaiser-Wilhelm-Gedächtniskirche: Batı Berlin bölgesinin sembolleşmiş protestan kiliselerinden biri kabul edilen bu yer, 2.Dünya Savaşı sırasında kubbesinin almış olduğu hasara rağmen yenileme çalışmaları yapılmamış ve bu şekilde günümüze kadar gelmiştir.
Berlin Neue Sinagogu (Yeni Sinagog) : Berlin’de hayatını devam ettiren yahudiler için tarihi bir mekan olan bu sinagog, mimari açıdan ziyaretçilerine adeta El Hamra Sarayı’nı hatırlatıyor.
Schloss Charlottenburg : Berlin’de bulunan en büyük saray konumundaki bu yerin bahçesinde bolca resim çekinin ve sevdiklerinizle paylaşın.