Kültür Müze Restaurant | Nerede, Nasıl Gidilir ve Odalar
Kültür Müze Restaurant, Nevşehir’in Ürgüp ilçesine bağlı Ortahisar kasabası sınırları içinde yer almaktadır. Müzede Kapadokya halkının yaşam biçimi mankenlerle canlandırılmış olup, özel bir müzedir. Yörenin ilk özel müzesi olma özelliğini taşıyan Kültür Müze Restaurant, 2004 senesinden beri ziyaretçilerine kapılarını açmıştır.
Kültür Müze Restaurant diğer adıyla Ortahisar Müzesi, Berrin Yıldız ve Murat Sarıkaya isimli iki girişimcinin ortak çalışmaları neticesinde oluşturulmuştur. Toplam 12 odadan oluşan müzenin odalarında; kayaların kilise ve ev haline getirilme aşaması, tarım hayatı ve tarımda kullanılmış olan aletler, mutfak, pekmez yapımı, dokuma odasında yünden ipin elde nasıl elde edildiği, halı ve kilim dokumacılığı, baskı teknikleri, Türk hamamı, köy meydanı, köy odası, kız isteme, kına gecesi, gelin odası gibi bölümler ziyaretçilerini beklemektedir.
Kültür Müze Restaurant Hakkında Bilgiler ve Odalar
Toplam 12 odanın bulunduğu müzedeki odalarda sergilenen eserler ve detaylı bilgiler ise şu şekildedir.
Yapı Odası: Müze’nin bu odasında, bölgeden çıkarılmış olan taş çeşitleri, kemer mimarisinin yapılış şekli, kayaların nasıl şekillendirildiği ve kullanılan aletler hakkında detaylı bilgiler bulunmaktadır.
Bölgenin kolay şekil alan kayaları dönemim yaşayanları tarafından çeşitli şekillerde oyulmuş ve uzun seneler boyunca kilise, ev, hayvan barınağı ve erzak deposu olarak faaliyet göstermiştir. Kayaların şekillendirilmesinde “Külük” adı verilen ucu sivri demirden yapılan alet ve çiviler kullanılmıştır.
Bölgenin etrafındaki dağlardan kesilen taşlar kemer mimarisinde kullanılmış, evler, ibadethaneler, hanlar ve hamamla inşa edilmiştir. Özellikle bölgede daha eski zamanlarda yaşamış olan Rum ustaların da yardımıyla taş işçiliği gelişmiş ve muhteşem eserler ortaya çıkmıştır.
Kemer yapılarda, taşların aralarını sıkıştırmak için ilk dönemlerde ince toprak, yumurta akı kullanılmış, sonraki dönemlerde ise kurşun kullanılmaya başlanmıştır.
Bölgeden çıkartılan bu taşlar ile yapılan kemer yapılar, çabuk ısınma ve geç soğuma özelliğinin dışında yaz mevsiminde serin, kış mevsiminde ise sıcak olduğu için bölge halkı tarafından sıklıkla kullanılmıştır. Sahip olduğu bu özellikten dolayı günümüzde de bu yapılar halen kullanılmaktadır.
Tarım Odası: Müze’nin bu odasında Anadolu ve Kapadokya’nın tarım hayatı ve tarımda kullanılmış olan aletler ile ilgili çeşitli bilgiler ve eserle bulunmaktadır.
Bölgenin arazi yapısı tarım için elverişli olmamasından dolayı, insanlar genellikle yalnızca kendi ihtiyaçları için buğday ekmişlerdir. Toprağı işlemek için büyükbaş hayvanlar kullanılmış ,modern tarım aletlerinin kullanılması mümkün olmadığı için kendi ihtiyaçlarına göre aletler yapmışlardır. Yapılan bu aletlerle buğday, bulgur,nohut,arpa gibi çeşitli yiyecekler üretmişlerdir. Yine bu ürünleri taşımak için büyükbaş hayvanların çektiği kağnı at arabası gibi araçlar yapmışlardır.
Geleneksel Mutfak: Müze’nin bu odasında Geleneksel Kapadokya Mutfağı ile ilgili bilgiler verilmekte ve dönemin mutfak aletleri sergilenmektedir.
Bölgenin kış şartlarının çok uzun ve soğuk olmasından dolayı insanlar, yazın çalışıp kışa hazırlık yapmışlardır. Her türden ihtiyaçlarını kendi kendilerine halletmişlerdir. Tarlaya ektikleri buğdayları hasat etmişler, buğdayları un yapmışlar ve ekmek ihtiyaçlarını bu şekilde karşılamışlardır.
Yine yaz mevsiminde yetiştirdikleri fasulye, nohut, üzüm ve çeşitli meyve ve sebzeleri kayadan yapmış oldukları mutfaklarda kurutmuşlar ve kış için saklamışlardır. Kış mevsimi gelince de kurutmuş oldukları sebze ve meyveleri afiyetle tüketmişlerdir.
Pekmez Yapım Odası: Müze’nin bu odasında pekmez yapımı ile ilgili geniş bilgiler yer almaktadır.
Bölge halkı için en önemli gelir ve üretim kaynağı olan üzüm kullanılarak üretilen pekmezin ayrı bir hikayesi olduğunu söyleyebiliriz. Bütün sene boyunca uğraş verilerek yetiştirilen üzümler bağ bozumunun ardından pekmez yapılmak için küfelere konulduktan sonra evlere getirilir ve pekmez için gerekli işlemlere başlanır.
Üzümler “Şırahane” adı verilen bölüme boşaltıldıktan sonra kadınlar tarafından ezilerek suyunun çıkması sağlanır. “Şırahane”den akan üzüm suyu “Bolum” adı verilen çukurda ya da kap içinde biriktirilir. Bir sonraki adımda ise bölgede bulunan özel pekmez toprağı ile karıştırılır, bir torbaya konduktan sonra süzdürülür. Süzen üzüm suyu artık “şıra” kıvamına gelmiştir. Bakır kazanlara boşaltılan “şıra” odun ateşinde yaklaşık 2-3 saat kaynatılır. Belli bir kıvama geldikten sonra artık pekmez olmuştur.
O dönemlerde pekmez halkın neredeyse tüm şeker ihtiyacını karşılamıştır. Günümüzde de pekmez, bölge halkı için hem gelir kaynağı hem de önemli bir gıda maddesi olmaya devam etmektedir.
Dokuma Odası: Müze’nin bu odasında dokuma sanatı ile ilgili bilgiler yer almaktadır.
Yörede yaşayan her yaştan insanlar dokuma alanında mutlaka bilgi sahibidirler. Giymiş oldukları kıyafetlerden tutun da evlerinde kullanmış oldukları halı ve kilimlere kadar gerekli tüm ihtiyaçlarını insanlar kendileri yapmışlardır. Koyunlardan elde edilen yün doğal yöntemler kullanılarak işlenmiş ve ip haline getirilmiş. Kök boyalar yardımıyla renk verildikten sonra üzerine basmaya cesaret edemeyeceğiniz mükemmel eserler ortaya çıkmıştır. Günümüzde bazı ev ve atölyelerde halı ve kilim dokumacılığı halen devam etmektedir.
Türk Hamamı: Müze’nin bu odasında Türk Hamamı ve hamamda kullanılan malzemeler bulunmaktadır.
Dünyanın pek çok kültüründe olduğu gibi Türk Kültüründe de banyo önemli bir yere sahiptir. Hamamlarda bulunan göbek taşlarında uzanan yöre halkına tellaklar tarafından kese atılıp masaj yapılırdı. Günümüzde de hamam kültürü halen devam etmektedir.
Köy Meydanı: Müzenin bu odasında Köy meydanında toplu yaşam şekli ve meydanın genel özellikleri hakkında bilgiler verilmektedir.
Bu bölümde ziyaretçiler için sokak kültürü anlatılmak istenmiş. Seyyar satıcılardan esnaflara, sokak ortasında usturalarını bileyen berberlerden anne babalarından aldıkları harçlıklarla leblebi almaya koşan çocukların atmosferinin bulunduğu sokaklar anlatılmış.
Köy Odası: Müzenin bu odasında bir köy odasının özellikleri anlatılmaktadır.
Dönemin yoksul ailelerinin oldukça mütevazi olan eşyaları ile donatılan odada kış aylarında kadınlar, çeyiz için el emeği göz nuru el işleri ile uğraşırlarmış. Soba ya da şömine ile ısınan köylüler yer sofrasında aynı kap içinden yemek yiyerek kış gecelerinde bağlama çalıp eğlenirlermiş.
O dönemlerde her evin kapısında iki adet tokmak varmış. Tokmakların birini erkek misafirleri diğerini de kadın misafirler kullanırmış. Eğer gelen misafir erkek ise erkek tokmağını çalar, kapıyı da evde bulunan bir erkek açarmış.
Kız İsteme Merasimi: Müzenin bu odasında Kapadokya Bölgesinde kız isteme geleneği ile ilgili bilgiler verilmektedir.
O dönemlerde evlilik, görücü usulü ile yapılırmış. Damat olacak kişinin anne ve babası kızı istemeye giderlermiş. Eğer kızın ailesi evet derse damat için işlemeli çorap gönderirlermiş. Damat da bu çorabı giydiğinde nişanlandığı belli olurmuş. (Günümüzde yüzük takılması gibi)
Kına Gecesi: Müzenin bu odasında Kına Yakma Geleneği anlatılmaktadır.
Köyün hatırı sayılır ve önde gelen yaşlı kadınlardan biri , gelinin eline kına yakar, maniler söyler, ağıtlar yakarmış. Gelin kız da bu ağıtlardan etkilenip ağlarmış. Gelinin kına tepsisini evlenip mutlu olan kızlardan birisi tutarmış. Sadece bayanların bulunduğu ortamda kendi aralarında türküler söyleyip eğlenirlermiş.
Gelin Odası: Müzenin bu odasında Gelin odasında bulunan eşyalar ve genel bilgiler yer almaktadır. Kına gecesinin ertesi gününde gelin, anne babasından helallik isteyerek erkek evine davul zurnalar eşliğinde at üstünde gidermiş. Yatsı ezanından sonra odasına çekilen gelin, ilk defa göreceği eşinin gelmesini beklermiş. Yüz görümlülüğü denilen takıyı almadan duvağını açmazmış.
Kültür Müze Restaurant Nerede, Nasıl Gidilir?
Adres: Cumhuriyet Meydanı No: 15, Ortahisar – Ürgüp/NEVŞEHİR
Telefon: 0384 343 33 44
Nasıl Gidilir?: Eğer otobüsle gitmeyi düşünüyorsanız ilk olarak Nevşehir merkeze ulaşmanız gerekecek. Oradan Kapadokya bölgesine giden dolmuşları kullanarak Ortahisar’a ulaşabilirsiniz. Kendi aracınızla gidecekseniz Nevşehir – Ürgüp yolunun 5. Kilometresinde Ortahisar’a ulaşmış olursunuz.