Schengen Vizesi bir bakıma tek bir vize ile onlarca ülkeyi gezebilme lüksüdür. Schengen Vizesi sahibi olan bir kişi Schengen ülkeleri arasında sadece kimlik veya pasaportu ile kolay ve rahat bir şekilde seyahat edebilir. Peki Schengen Vizesi ile gidilebilecek yerler ve ücretleri nelerdir? Schengen Vizesi ile mutlaka gitmeniz gereken yerler nereler? Sizde vize sürenizi iyi bir şekilde değerlendirmek istiyorsanız ilk adım olarak okumaya devam etmelisiniz.
Ayrıca resmi olarak açıklayacak olursak nedir bu Schengen Vizesi? Schengen Vizesi nasıl alınır? Gerekli evraklar nelerdir? Ve en önemlisi 2024 Schengen Vizesi ücretleri ne kadar?
Bu yazımızda Schengen Vizesi hakkında merak edilen tüm soruların cevapları ile beraber muhteşem bir gezi rotası da bulacaksınız. Hazırsak ufak bir Avrupa turuna başlayabiliriz.
Schengen Vizesi Nedir?
İlk olarak Schengen’i açıklayalım. Schengen; Avrupa Birliği üyeleri ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği üyelerini kapsayan bölgeye denilmektedir. Bu gölge içerisine dahil olan birçok Avrupa ülkesi bulunmaktadır.
Bu ülkeler, Belçika, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre ve Lihtenştayn olarak sıralanabilir. Bu ülkeler arasında vize serbestisi denilen bir durum mevcuttur.
Schengen Vizesi Schengen bölgesi içerisine dahil olan ülkeleri, tek bir vize ile seyahat etmenize olanak sağlayan bir vize türüdür. Ayrıca bu seyahatlerinizi yalnızca kimlik veya pasaportunuzla gerçekleştirebilirsiniz. Bölgeye dahil herhangi bir ülkeden vize alabilirsiniz. Böylelikle vize süreniz boyunca diğer Schengen ülkelerini de ziyaret edebilirsiniz.
Schengen Vizesi Başvurusu Nasıl Yapılır?
2020 yılı Şubat ayından bu buyana Schengen Vizesi başvuruları elektronik olarak yapılabilmektedir. Tamamen dijital ortamda elektronik başvuru formu doldurulup imzalanarak vize için başvuru gerçekleştirilebilmektedir.
Bunula beraber vize başvurusunda bulunmak isteyenler gideceği ülkenin temsilcisi aracılığı ile de Schengen Vizesi alabilmektedir. Bunun için istenilen belgeleri tamamladıktan sonra internet üzerinden e-randevu oluşturulmalıdır.
Başvurular tamamlanıp onaylandıktan sonra belirlenen süre içerisinde Schengen ülkeleri arasında dilediğinizce seyahat edebilirsiniz. Ancak, şunu hatırlatmak isteriz ki Schengen ülkelerine ilk girişiniz vize aldığınız ülkeden olmalıdır. Mesela, Belçika, Hollanda ve Almanya turu yapmak istiyorsunuz. Schengen Vizesine başvurunuzu Belçika üzerinden gerçekleştirdiniz. İlk girişinizi Belçika üzerinden yapmanız gerekmektedir.
Schengen Vizesi Ücretleri Ne Kadar?
Schengen Vizesi ücretleri yaşa, vize kategorisine göre değişiklik göstermektedir. Bunun için ücretler konusunda en doğru ve net bilgi resmi başvuru merkezlerinden alınmaktadır. Ancak, 2024 yılı güncel Schengen Vizesi fiyatlandırmaları şu şekildedir;
Yetişkin- 80 Euro
6-12 Yaş- 40 Euro
0-6 Yaş- Ücretsiz
Avrupa Birliği ile vize kolaylaştırma anlaşması olan ülkelerin vatandaşları- 35 Euro
Schengen Vizesi İçin Gerekli Evraklar Nelerdir?
Schengen Vizesi başvurularında talep edilen belgeler ülkeden ülkeye farklılık gösterebilmektedir. Ancak, genel olarak Avrupa ülkelerinin talep ettiği bölgeler şu şekildedir;
- Başvuru formu
- Fotoğraf (istenen sayıda, Schengen vize fotoğraf ölçüleri ile uyumlu)
- Pasaport
- Uçak bileti rezervasyonu
- Otel rezervasyonu
- Yurt dışı seyahat sigortası
- Banka hesabı bilgileri
- İkametgah
- Nüfus cüzdanı ve pasaport fotokopisi
Schengen Vizesi İle Gidilebilecek En İyi Yerler
Başvurunuz onaylandı ve vizenizi aldınız. Sıra da Schengen Vizesi ile gidilecek yerler ve ücretleri var…
1. Berlin (Almanya)
Orta Çağ’dan bu yana Avrupa’nın en önemli ticaret yerlerinden biri olan Berlin kültürel anlamda da oldukça zengindir. Almanya’nın yalnızca ekonomik olarak değil siyasi ve kültürel olarak da başkenti konumundadır. 1871’de Almanya İmparatorluğu’nun başkenti seçilen ve 1949’da ülkenin bölünmesiyle Doğu ile Batı Berlin olarak ikiye ayrılmıştır. Ancak, 1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla beraber yeniden birleşik Almanya’nın başkenti olmuştur.
Orta Çağ’dan beri üzerinde çok fazla iz taşıyan Berlin, birçok tarihi yapı, müze, sanat galerileri ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yağmaktadır. Bu sebeple her yıl milyonlarca ziyaretçi ağırlamaktadır. Berlin’de seyahatinizi geniş caddeleri ve olağanüstü büyüklükteki gökdelenleri ile donatılmış modern sokaklarında hayranlıkla geçirebilirsiniz.
Berlin’de mutlaka uğramanız gereken yerler arasında ilk sırada Brandenburg Kapısı yer almaktadır.12 tane sütunla desteklenen, 6 giriş ve 6 tane çıkış kapısına sahip olan tarihi yapı 1788 ile 1791 yılları arasında 18. yüzyıl Prusya döneminde inşa edilerek şehrin kültürel zenginliğine katılmıştır. Tarihi kapı ilk tahribatını 2. Dünya Savaşı’nda aldığı darbeler ile yaşamıştır. Bir kısmı yıkılan Brandenburg Kapısı savaş sonrasında tekrar onarılmıştır. Bu haliyle Almanya’nın hem modern hem de tarihsel izlerini taşıyan kapı tüm ziyaretçilerini manzarası ile etkilemektedir.
Tarihi yapılarının yanı sıra doğal güzellikleri ile de ön plana çıkan Berlin’i gezerken Spree Nehri’ne mutlaka uğramalısınız. 400 kilometre boyunca ilerleyen nehir aslında Havel Nehri’nin yan koludur. Etrafı yürüyüş parkuru, bisiklet yolları, parklar, kafeler ve restoranlar ile dolu olan bu nehirde zaman sürekli hareketli bir şekilde akmaktadır.
Nehir üzerinde yapabileceğiniz ufak kano, kayık veya sandal turları ile keşif maceranızı derinleştirebilirsiniz. Aynı zamanda Oberbaum Köprüsü gibi pek çok mimari şönele de ev sahipliği yapan nehir turunuzda devasa şatolar ve saraylarla da karşılaşabilirsiniz.
2. Münih (Almanya)
Kuzey Almanya’da Isar Nehri kıyısında oldukça etkili bir manzara da yer almaktadır. Bununla beraber Münih, Almanya’nın Bavyera eyaletinin başkentidir. Aynı zamanda eyaletin en büyük şehri olan Münih birçok tarihi ve modern yapıyı bünyesinde barındırmaktadır. Bununla beraber turistik birçok etkinlikle, sanat galerisi ve müzeleri ile dikkatleri çekmektedir.
Münih’te görülmesi gereken başlıca yerler arasında; şehrin en göz alıcı tasarımına sahip olan ve saat kulesinin muazzamlığı ile hayran bırakan Neues Rathaus, etkileyici duruşu ile ünlü Marienbrunnen, şehrin belki de en hareketli ve renkli alanı olan Viktualienmarkt pazarı, Rönesans, Barok ve Rokoko mimari tarzlarında inşa edilmiş Residenz yer almaktadır.
Aynı zamanda çağdaş sanat eserleri ile hayranlarına nefes kesici bir gezi sunan Lenbachhaus Müzesi’de Münih’ten ayrılmadan önce görmeniz gereken yerlerdendir. Tüm bunların yanı sıra sadece şehir meydanında gezerken dahi birçok tarihi ve modern yapı ile karşılaşabilirsiniz.
Schengen ülkeleri arasında şatoları, sarayları ve tarihi ile size en fazla eser sunacak olan ülke belki de Almanya’dır. Her şehrinde devasa eserler, doğa ile iç içe evler ve lezzetli lokantaları ile keyifle gezebileceğiniz, dilediğinizce eğlenebileceğiniz yerleri bulunmaktadır.
2. Graz Katedrali (Avustralya)
Graz Katedrali 1438-1468 tarihleri arasında imparator III. Frederick tarafından Gotik tarzda inşa edilmiştir. 17. Yüzyıl sonları ve 18. Yüzyılın ilk yıllarında Barok tarzda yenilen kilise iki kutsal emanete ev sahipliği yapması ile bölge için oldukça önemlidir. Bu emanetler eski abanoz ve evlilik sandıklarıdır. Steiermark eyaletinin en büyük kilisesi konumundadır.
Katedralin dış tasarımında ise ülkenin tarihinde başına gelmiş 3 büyük felaketin temsili olarak boyalı duvar resmi sanatının eserleri bulunmaktadır. Bu 3 felaket ise veba, çekirge ve Osmanlı istilası olarak adlandırılmaktadır.
Tarihi, mimarisi ve üzerinde taşıdığı izler ile sadece bölge halkı için değil geniş bir yelpazede önem kazanan katedral özellikle bu zamanlarda binlerce ziyaretçi ağırlamaktadır.
3. Graz Saat Kulesi (Avustralya)
Graz Saat Kulesi 1560 yılında inşa edilmiştir. 28 metre yüksekliğindeki kule inşa edildiği yıllarda hem saati öğrenmek hem de bölge de çıkabilecek yangınların gözlemi için kullanılmıştır. Bununla beraber çanları ile meşhur Saat Kulesi’nde 3 adet çan bulunmaktadır. Bu üç çandan ilki 1385 tarihinde yapılan Graz’ın en eski çanı olarak bilinen çandır. Bu çan sadece öğlen saat 12’yi gösterdiğinde çalmaktadır. İkincisi ise 1645 tarihinde yapılan yangın çanı olarak kullanılmaktadır. Son olarak “Haydut’’ (Lumpenglocke)’’ isimli üçüncü çan ise eski tarihlerde sokağa çıkma yasağını bildirmek için kullanılmıştır.
Bölgenin en eski tarihi yapısı olarak hala ayakta duran Graz Saat Kulesi üzerinde oldukça dikkat çeken armalar ile süslenmiştir. Bu armalar arasında Steiermark Dükalığı’nın tacı olan Styrian Panter arması ve İmparator I. Ferdinand Maria Theresa’nın baş harflerini taşıyan çift kartal arması göze en çok çarpanlardır.
Şehrin muhteşem doğal manzarasının tadını çıkarmak isteyenler için etrafında birçok mekan bulunmaktadır. Bununla beraber gezinize ufak bir mola verebileceğiniz bu lokasyonda dinlenmek için muazzam yerler bulunmaktadır.
Saat Kulesi’nin girişleri kişi başı 14.43 dolar ücrete tabidir. Tüm şehri ayaklarınız altında toplayacak enfes bir manzara için Graz Saat Kulesi aradığınız adres olabilir.
Avustralya gezimizde Orta Çağ dönemlerinden birçok esere şahitlik ettik. Şimdi ise sırada Belçika var. Schengen Vizesi ile gidilebilecek yerler arasında mutlaka olması gereken birkaç şehirde Belçika’dan…
4. Brugge (Belçika)
Brugge, UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde yer alan, tarihi izlerini günümüze kadar korumuş zarif bir kenttir. Belçika’nın öne çıkan kentleri arasında yer almaktadır. Orta Çağ’dan bu zamana kadar bozulmadan taşıdığı eserler ile ziyaretçilerine adeta zamanda yolculuk yaptırmaktadır. Brugge ziyaretinizde yapacağınız tekne turları sizi Venedik’e götürebilir, Arnavut kaldırımlı sokaklarında dolaşmak ruhunuzu başka bir yüzyıla taşıyabilir.
Doğa ile iç içe ve bozulmamış tarihi ile Brugge kentini gezmek en iyi bisiklet ile olacaktır. Bunun için bir bisiklet kiralayarak Aşıklar Gölü civarında eşsiz manzara eşliğinde dolaşabilirsiniz. Yine Minnewater Parkı’nı gezebilir, Belfry Çan Kulesi’ne çıkarak tüm şehri tek bir noktadan izleyebilirsiniz. Bununla beraber Groeningemuseum’u ziyaret edebilir, çikolatalarıyla ünlü şehrin Çikolata Müzesi’ni görebilir ve enfes çikolatalarından tadabilirsiniz.
Kentin tarihi izlerine yakından tanık etmek isterseniz de; Meryem Ana Kilisesi, Madonna ve Çocuk Heykeli, Kutsal Han Bazilikası ve Belediye Sarayı’nı mutlaka ziyaret etmelisiniz.
5. Tournai (Belçika)
Belçika’nın güneybatısında Schelde Nehri’nin kıyısında yer almaktadır. Bu şehir ziyaretçileri için adeta zamanı Orta Çağ’da durdurmaktadır. Orta Çağ zamanında ve 18. yüzyılda duvar halıları ve bakır eşyaları ile meşhur Tournai bu yüzyılda da aynı izlerini taşıyor. Göz kamaştıran mimarisi, hayran bırakan tarihi ile zengin bir geçmişe sahiptir. Bu sebeple de bünyesinde birçok müze ve tarihi yapıya sahiptir.
Farklı kategorilerde bulunan birçok müze lokasyon olarak birbirine çok yakın. Bununla beraber şehrin gezilmesi gereken yerleri de birbirlerine çok yakın mesafelerde bulunuyor. 11-12. Yüzyıldan günümüze kadar korunmuş haç planlı Tournai Notre Dame Katedrali bu kent içerisindedir. Bu katedral aynı zamanda Avrupa’daki en güzel bazilika örneklerinden biri olarak önemini korumaktadır.
Bununla beraber St. Quentin, JacquesSt. , Ste.-Marie-Madeleine, St.-Nicolas, Ste.-Marguerite ve St.-Brice Kiliseleri gibi Orta Çağ’dan kalma yapılar kentin gezilmesi gereken önemli yerleri arasındadır.
Bu kadarda değil Yaklaşık 118 tarihinde inşa edilen ve 72 m yüksekliğindeki Çan Kulesi şehrin en gösterişli yapıları arasında yer alıyor. Ziyaretçilerini nefes kesen bir manzara ile karşılıyor. Ayrıca,13. yüzyıldan kalma Trous Köprüsü, yapımına 1668’de başlanan VIII. Henry Kulesi, 18. yüzyıla ait belediye sarayı ve 1653’te ortaya çıkarılan I. Childéric’in mezarı da şehrin en önemli tarihi eserleri arasında yer alıyor.
Belçika, çikolata tutkunları içinde bulunmaz bir hazine konumundadır. Çeşit çeşit ve kaliteli çikolataları damağınızda enfes tatlar bırakacak. Bununla beraber engin bir bira kültürüne sahip olan Belçika sempatik kafeleri ile bira kültürünüze keşfedilmemiş tatlar eklemenize yardımcı olacaktır.
6. Amsterdam (Hollanda)
Hollanda’nın en turistik şehirlerinden biri olan Amsterdam milyonlarca ziyaretçisi ile oldukça popüler bir şehirdir. Özellikle sanat severlerin hayranlıkla gezebileceği zengin ve eşsiz eserler ile donatılmış bir şehirdir. 850.000 kişilik nüfusunun yanı sıra binlerce ziyaretçi almaktadır. Bu sebeple hareketli ve renkli bir hayat akışına sahiptir. Sadece tarihi hazineleri, kültürel dokuları ve hayran bırakan sanatı meşhur değildir. Aynı zamanda kaliteli otelleri, restoranları, kafeleri ve eğlence mekanlarıyla da her ziyaretçisine dolu dolu vakit geçirmesini sağlayan harika bir şehirdir Amsterdam.
Rijksmuseum, Rembrandt ve Vermeer gibi Hollandalı ressamların paha biçilmez eserlerinin sergilendiği devasa bir koleksiyonu ile popülerdir. Aynı zamanda tüm dünya için önemli bir yere sahip Vincent Van Gogh eserleri koleksiyonuna ev sahipliği yapan Van Gogh Müzesi de şehrin vazgeçilmez ziyaret alanlarından biridir.
Ayrıca Kraliyet Sarayı ile beraber birçok tarihi yapının yer aldığı Dam Meydanı, Amsterdam’ın simgelerinden biri haline gelen Anne Frank Evi, şehrin en büyük parkı unvanına sahip olan Vondelpark, eski dar sokakları, keyifli turlar düzenlenen kanalları, mistik kafeleri, restoranları ve butik mağazalarıyla ünlü Jordaan Amsterdam’da uğramadan geçilmemesi gereken yerler arasında.
7. Utrecht (Hollanda)
Hollanda’nın 4. büyük şehri olarak bilinmektedir. Utrecht, Amsterdam ile Rotterdam’a yakın olmasından dolayı oldukça hareketli bir şehirdir. Bununla beraber genç üniversite nüfusu da oldukça fazladır. Bu sebeple şehir özellikle eğlence mekanları ile dikkatleri çekmektedir. Tarihi ve kültürel yolculuğun arasında biraz da eğlenceye yer vermek isteyenlerin mutlaka uğraması gereken yerlerdendir. Utrecht gezisinin ilk adımı ise şehrin en hareketli ve renkli meydanı olan Domplein Meydanı’dır. Meydana oldukça yakın bir lokasyonda bulunan Domtoren Katedral Kulesi’nin enfes manzarası görülmeye değer yapılardandır. Aynı zamanda bu yapı şehrin adeta simgesi haline gelmiştir.
Utrecht’in Grachtengordel bölgesinde ise sandallarla yapılan kanal gezilerinde harika fotoğraflar çekilebilir. Aynı zamanda çarpıcı manzaralara sahip olan bölge lezzetli yemekleri ile meşhur restoranlarla doludur. Bunun yanı sıra eğlence mekanları ile de Hollanda’nın en çok ziyaret edilen bölgeleri arasında yer almaktadır.
Bünyesindeki güzellikler ile ağırladığı binlerce turistin bölge de uğramadan geçemeyeceği diğer yerler bulunmaktadır. Bunlar, De Stijl mimari akımının en güzel örneklerinden Rietveld Schröderhuis, muazzam büyüklükteki sanat koleksiyonlarıyla dikkat çeken Centraal Museum, çizgi roman müzesi Miffy Museum ve Utrecht’in en eski kanalı olan Oudegracht kanalı olarak bilinmektedir.
Schengen Vizesi ile gidilebilecek yerler turumuzun son kısmına geldik. Almanya ile başladığımız gezimize Avustralya, Belçika, Hollanda ile devam ederken son olarak Fransa’nın gösterişli şehirlerine göz atacağız.
8. Eyfel Kulesi (Fransa)
Fransızca ismi La Tour Eiffel olan kule 26 Ocak 1881 ile 31 Mart 1889 tarihleri arasında inşa edilmiştir. Yüksekliği 324.8 metre, ağırlığı ise 10.100 ton olan kule bir dünya harikasıdır. Dünyanın her yerinden milyonlarca ziyaretçi ağırlayan Eyfel Kulesi’nin zirvesine giden yol tam 1665 basamaktan oluşmaktadır. Gustave Eiffel tarafından tasarımı yapılan ve Stephen Sauvestre tarafından mimarisi yapılmıştır. Aynı zamanda kule 3.000 işçinin 26 ay boyunca, 18.038 adet demir parçayı, 2.5 milyon perçinle bir araya getirmesi ile ortaya çıkmıştır.
İlk yapıldığı yıllarda 20 yıl sonrasında kaldırılması planlanmıştır. Ancak, kule tüm dünya da muhteşem bir yankı uyandırmış ve binlerce turistin akınına sebep olmuştur. Bu sebeple kaldırılmaktan vazgeçilen kule aynı zamanda 1. Dünya Savaşı’nda Fransız orduları için önemli bir haberleşme aracı olmuştur. Halka açık devasa büyüklükteki yeşil bir alanda göğe yükselmektedir. Kule Paris’in merkezi sayılabilecek Champ de Mars bölgesinde yer almaktadır.
Haziran ortasından Eylül başına kadar sabah 9:00’dan gece yarısına kadar açıktır. Yılın geri kalan diğer günlerinde sabah 9:30’dan akşam 11:00’e kadar açık bulunmaktadır.
9. Louvre Müzesi (Fransa)
Yılda 8.1 milyon ziyaretçiyi ağırlayan bu muhteşem müze tam 800 yıllık devasa bir tarihe sahiptir. Louvre Müzesi 380 bin esere ve medeniyetler tarihinin 9000 yılına ev sahipliği yapmaktadır. Sadece bir günde 25-26 bin kişinin ziyaret ettiği müze de 35 bin eser sergilenmektedir. Louvre Müzesi Fransız İhtilalinden sonra ülkede açılan ilk müze olarak bilinmektedir. Kapılarını ziyaretçilerine ilk defa 10 Ağustos 1793 tarihinde açılmıştır. Napolyon Bonapart döneminde daha da genişletilmiş ve büyütülmüştür. İlk zamanlarında müze içerisinde 537 parça tarihi eser bulunmaktaydı. Müze için bu sayı 19. ve 20. yüzyıllarda giderek arttı.
Müzede Firdevsi’nin yazdığı Şehname’ye ait 3 sayfalık orijinal metin müzede sergilenmektedir. Yine Pers ve Memlük gibi köklü medeniyetlere ait seramikler ve çanaklar müze içerisinde yer almaktadır. Endülüs dönemine ait 966 yılında yapılmış gümüş işlemeli sandık gibi birçok eşsiz tarihi eser de bulunmaktadır. Bunun yanı sıra tarihin hatta dünya zamanının en eski Cilalı Taş Devri eserlerine sahiptir. Helenistik döneme ait nadide eserlerin de yer aldığı bölümde mermer heykeller, Hammurabi Kanunlarına ait bir tablet, Leonarda Da Vinci’nin Mona Lisa tablosunun orijinal hali gibi her kültür ve kategoriden eser bulunmaktadır.
Müzeye girişler salı günleri hariç her gün 09.00 – 18.00 saatleri arasında yapılabilmektedir. Müze için giriş biletleri internet üzerinden veya gişeden alınabilmektedir. Bilet ücretleri internet üzerinden alındığında 17 euro, gişeden alındığında 15 euro. Sıra beklemeden müzeye giriş hakkı ile beraber 26 euro olarak satılmaktadır.
Schengen Vizesi ile gidilebilecek en iyi yerler aslında saymakla ve hatta gezmekle bitmeyecek kadar fazla. Bunun için bu yazımızda sizler için sadece 5 ülke baz alınarak bir rota oluşturduk. Bu ülkelerinde en meşhur ve popüler yerlerini derledik. İnsan nutkunun tutulduğu, benzersiz tarihi dokular ile adeta antik çağda zamanı durdurduğu yerler gezdik.
Bununla beraber daha farklı maceralara atılmak isterseniz; Yurtdışı Gezileri için hazırladığımız listeler ile paha biçilemez güzelliklerle dolu ekonomik bir tatile başlayabilirsiniz.