Uzakdoğu’nun en güzel şehirlerinden biri olan Bangkok, krallık sistemiyle yönetilen ve kralının vatandaşları tarafından oldukça sevilen ve saygı duyulan Tayland’ın başkentidir. Yılın dört mevsimi milyonlarca turistin ziyaret ettiği Bangkok, Budizm’in başkenti olarak da adlandırılmaktadır. Sahip olduğu eşsiz adaları, muhteşem kumsalları ve tropikal iklimi ile ziyaretçilerini dört mevsim 12 ay kendisine çekmeyi başarıyor.
Ortalama yıllık 25 milyon turistin ziyaret ettiği Tayland, çok yönlü bir tatil cenneti olarak dikkat çekiyor. Şehirde metrelerce yükselen gökdelenlerle tek gözlü evlerin aynı karede yer alması ziyaretçilerini bazen şaşırtabiliyor. Birbirine tamamen zıt bu duruma örnek olabilecek bir diğer durum ise; lüks bir restoranda akşam yemeğinizi yedikten sonra sokağa çıktığınızda koşuşturan fareleri de görebilirsiniz.
Bangkok’a Gidilecek En Uygun Zaman
Eğer bazen günlerce sürebilen yağmurlardan rahatsız olacağınızı düşünüyorsanız, en uygun zaman olarak Kasım – Şubat ayları arasında gitmenizi tavsiye edebiliriz. Tropikal iklimin hakim olduğunu ve bu nedenle yılın her mevsiminde yağış alabildiğini bir kez daha hatırlatalım.
Bangkok’ta Tadabileceğiniz Geleneksel Lezzetler
Bangkok’ta yemek konusunda sıkıntı yaşayacağınızı düşünmüyoruz. Zengin mutfağının en başta gelen yiyeceği hiç şüphesiz pirinç. Burada pirinçle yapılan onlarca çeşit lezzeti tadabilirsiniz. Belli başlı olanları ise; kızarmış tavuklu pilav, yumurtalı pilav ve sebzeli pilav. Tayland halkı acı sosları çok seviyor. Hemen hemen her yemeklerinde acı sos kullanmayı ihmal etmezler. Geleneksel lezzetlerinden bir diğeri ise acılı çorba. Eğer sizlerde acıyı seviyorsanız hiç sıkıntı yaşamayacağınızdan emin olabilirsiniz. Deniz mahsulleri bakımından da oldukça zengin olan Bangkok’ta Sea Food Market’ine uğrayarak çeşitli deniz mahsullerini deneyebilirsiniz. Turistlerin en çok gittiği mekan ise Lemon Grass adlı restoran. Ayrıca bölgede dünya mutfağından çeşitli lezzetler bulabileceğiniz gibi, dünya genelinde pek çok şubesi bulunan Burger King, Pizza Hut, Mc Donalds gibi fast food mekanlarını da tercih edebilirsiniz. Yine burada Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başaran dünyanın en büyük açıkhava restoranı olan Tum – Nak – Thai’de açık büfe bir şeyler atıştırabilirsiniz.
Bangkok’a Nasıl Gidilir?
Ülkemizden Bangkok’a doğrudan uçuşlar bulunmaktadır. İstanbul’dan uçağa bindikten yaklaşık 9 saat sonra Tayland’ın başkenti Bangkok’a ulaşmış oluyorsunuz. Burada size bir tavsiyede bulunmak istiyoruz. Eğer gideceğiniz tarihi önceden belirlediyseniz uçak biletinizi erkenden almanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü doğrudan uçuşlarda biletinizi son ana bırakacak olursanız tek kişi için bilet fiyatları 3 bin liraya kadar çıkabiliyor. Eğer bu rakamlar sizin için yüksekse aktarmalı uçuşları da düşünebilirsiniz. Ancak bu sefer varış sürenizin 22 saate kadar çıkacağını belirtmeliyiz. Belki de ömrünüzde bir defa gideceğiniz bu şehir bir kereye mahsus olmak üzere fiyatları ikinci plana atabilirsiniz.
Bangkok’ta Gezilecek Yerler
Bangkok’la adeta özdeşleşen yapıların başında gelen tapınakların önemlilerini görmeden tatilinizi bitirmeyin. 400’ün üzerinde tapınağın bulunduğu şehirde gezebileceğiniz pek çok yer bulunuyor. Dilerseniz bunların belli başlı olanlarından kısaca bahsedelim.
Büyük Saray (Grand Palace): Sarayın ilk inşa edildiği dönemlerde kraliyet ailesi burada ikamet edermiş. Daha sonra kraliyet ailesinin buradan ayrılmasından sonra şehrin en önemli turistik, dini ve siyasi noktalarının başında gelen Grand Palace’ı keşfetmek için en az 2 saatinizi ayırmanızı tavsiye ediyoruz. Ayrıca çevresinde bulunan hediyelik eşya dükkanlarından sevdiklerinize Bangkok Hatırası götürebilirsiniz.
Şafak Tapınağı (Wat Arun): Grand Palace gezinizden sonra Şafak Tapınağı’nı da görmenizi tavsiye ediyoruz. Zaten Grand Palace’ın hemen karşısında yer alan Wat Arun, muhteşem porselen işlemeleri, özellikle gün batımında ortaya çıkan eşsiz silueti ve aydınlatmasıyla ziyaretçilerinin adeta aklını başından alıyor. Bangkok gezinizde görmeniz gereken en önemli yerlerden biri olduğunu söyleyebiliriz.
Zümrüt Buda Tapınağı (Wat Phra Kaew): Yukarıda bahsettiğim tapınaklara oranla daha küçük olan bu tapınakta Zümrüt Buda heykeli bulunmaktadır.
Yatan Buda Heykeli (Wat Pho): Şehirdeki en eski tapınak olma özelliğine sahip olan Yatan Buda Heykeli, yurtiçi ve yurtdışından pek çok ziyaretçiyi ağırlıyor. Bunun dışında yine bu alanda ülkenin en eski üniversitesinin de bulunduğuna dair söylentiler de yer almakta. Ayrıca burada tapınaktan içeri girerken yanınıza gelen çocuklar fotoğraflarınızı çekerek çıkışta belli bir ücret karşılığında fotoğraflarınızı size satabilir.
Altın Buda Heykeli (Wat Traimit): Heykelin yapımında tam tamına 5.5 ton saf altın kullanılmış. Görmenizi tavsiye edebiliriz.
