İstanbul’un En Eğlenceli Parkları ve Bahçeleri
İstanbul’un taşı toprağı altın sözü sadece para kazanmak isteyenler için değil aynı zamanda bizim gibi gezmeyi sevenler için de söylenmiş olmalı. Daha önce İstanbul’daki Eğlence Merkezleri ve Lunaparklar yazımızı yazmış ve çok olumlu geri dönüşler almıştık. Özellikle çocuklu aileler bu yazımıza çok güzel dönüşler sağlamışlardı. Bu nedenle de İstanbul’un En Eğlenceli Parkları ve Bahçeleri yazımızı sizler için kaleme aldık.
İstanbul’un En Eğlenceli Parkları ve Bahçeleri
Park ve Bahçeler hakkında giriş ücreti ve ulaşım bilgileri gibi detaylı bilgilere sahip olmak isterseniz yazı içerisindeki mavi renkli başlıklara tıklayarak ilgili yer hakkındaki detaylı yazılarımıza ulaşabilirsiniz.
1- Bayrampaşa Şehir Parkı
30 Temmuz 2003 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan Bayrampaşa Şehir Parkı, 480.000 metrekare alan üzerine yapılmış olması ile ülkemizin en büyük eğlence parkı olma özelliğine sahiptir. Parkın biri lunapark kısmından diğeri de yapay gölet kısmından olmak üzere 2 tane giriş-çıkış kapısı bulunmakta. İçeriye girdikten sonra ilk verdiğimiz tepki “vay be” demek oldu. Gerçekten görsel bir şölen içerisinde bulduk kendimizi. Özellikle çocuklu ailelerin kesinlikle buraya gelerek çocuklarını gönüllerince eğlendirmesini öneriyoruz.
2- Beylikdüzü Yaşam Vadisi
242 bin 843 metrekarelik Beylikdüzü Yaşam Vadisi 1. etap, Kuzeyden Çankaya Caddesi, Güneyden Anadolu Caddesi, Doğudan Derviş Eroğlu, Erdemli Caddesi, Batıdan da Kışla Caddesi ile çevrilmiştir. Ziyaretçilerin dinlenip eğlenebileceği Vadi’de 100 farklı türden 200 ağaç, 75 farklı türden ağaçcık – çalı, 6 farklı türden 400 adet sarılıcı – tırmanıcı, 8 farklı türden 6.225 mevsimlik çiçek kullanılmıştır. Vadinin çevresinde, Okul, öğretmen evi, huzur evi, buz pisti, koruluk, halı saha ve 2 adet belediye hizmet alanı bulunmaktadır.
3- Maltepe Sahil Parkı
400 metre derinlikte ve 3,5 kilometrelik bir bant olarak planlanan 1 milyon 200 bin metrekarelik alana dolguyla yapımı süren Maltepe Şehir Parkı’nın inşaatı büyük ölçüde tamamlandı ve tamamlanan bu kısımlar kullanıma açıldı. Yapımı sırasında büyük tartışmaları beraberinde getiren parkta halen ağaçlandırma çalışmaları devam etmekte. Çalışmanın bitimi ile birlikte parka 20.000 ağaç olacağı müjdesini de verelim. Parkın geri kalan bölümlerinin de tamamlanması ile toplam maliyeti 201 milyon lira olarak açıklandı. İnşaatı tamamlanan bölümlerin halkın kullanımına açılmasıyla dev park, özellikle hafta sonu vatandaşların akınına uğramaya başladı.
4- Miniatürk Park
Toplam 60.000 metrekare alan üzerine kurulan Miniatürk’te, 15.000 metrekare maket alanı, 40.000 metrekare yeşil ve açık alan, 3.500 metrekare kapalı alan, 2.000 metrekare havuz ve suyolu, 500 araçlık otopark yer almaktadır. Eş zamanlı yürütülen proje koordinasyonu sayesinde 22 ay gibi kısa bir sürede tamamlanan Miniatürk Park, dünyanın en geniş maket alanına sahip ve en kısa sürede tamamlanan minyatür kentidir. Miniatürk’te, bir açık hava müzesi atmosferinde sergilenen maketlerin yanı sıra, ziyaretçilerin hoşça vakit geçirmesini sağlamak amacıyla farklı mekânlar da tasarlanmıştır.
5- Gülhane Parkı
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Topkapı Sarayı’nın dış bahçesiydi ve içinde bir koru ve gül bahçelerini barındırırdı. Türk tarihinde demokratikleşmenin ilk somut adımı olan Tanzimat Fermanı, 3 Kasım 1839’da Abdülmecit döneminde Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa tarafından Gülhane Parkı’nda okunmuştur ve bu nedenle Gülhane Hatt-ı Hümayunu da denir.
Nazım Hikmetin Ceviz ağacı şiirinin hikayesi; Bir zamanlar Nazım hikmet hakkında tutuklama kararı çıkarılmıştır. Nazım Hikmet de kaçkın şeklinde yaşamaktadır, sevgilisi Münevver ile buluşacaktır. Nazım Hikmet Gülhane parkına gider, daha sonra parka polisler gelir ve Nazım, ceviz ağacına tırmanır. Altından polis geçer, sevgilisi geçer, o hepsini izler ve yakalanmaz. Ve onun üzerine “ben bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında, ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında” Şiiri Cem Karaca’nın seslendirmesiyle dilden dile dolaşır.
6- Polonezköy Tabiat Parkı
İstanbul’un ilk tabiat parkı olma özelliğini taşıyan Polonezköy Tabiat Parkı, 1994 yılında tabiat parkı olarak ilan edilmiştir. Yaklaşık 3000 hektar alanı kaplayan park, günümüzde İstanbul’un en büyük tabiat parkı olma özelliğini de taşımaktadır.
Park pek çok yabani hayvana ev sahipliği yapmaktadır. Bu hayvanları; Kızıl Geyik, Karaca, Yaban Domuzu, Çakal, Tilki, Sincap, Sansar, Gelincik, Sülün, Keklik, Atmaca, Şahin, Doğan, Karatavuk, Saka, Üveyik, Baykuş, Saksağan, Serçe olarak sıralayabiliriz.
Park aynı zamanda bitki çeşitliliği bakımından da oldukça zengindir. Genel olarak alanda yer alan bitkileri: Karaçam, Kızılçam, Sarıçam, Saplı Meşe, Sapsız Meşe, Saçlı Meşe, Macar Meşesi, At Kestanesi, Anadolu Kestanesi, Avrupa Ladini, Doğu Çınarı, Akdeniz Servisi, Gürgen, Karaağaç, Kızılağaç, Kayın, Ihlamur, Doğu Mazısı, Anadolu Saparnası, Akdeniz Defnesi, Kocayemiş, Karayemiş, Yayılıcı Dağ Muşmulası, Geyikdikeni-Alıç, Ateş Dikeni, Funda Çalısı, Beyaz Çiçekli-Yaprak Döken Kartopu türleri olarak sıralayabiliriz.
7- Atatürk Arboretumu
Atatürk Arboretumu’na gittiğinizde bol bol fotoğraf çekip, göl kenarında romantik anlar yaşayabilirsiniz. Bahçeköy Orman İsletme Müdürlüğü’ne bağlı bir isletme şefliği olan arboretum, kelime anlamı da çeşitli canlı ağaç türlerinin “derlemini (koleksiyonunu)” barındıran bir ağaç müzesi olarak tanımlanabilir.
Belgrad ormanının güneydoğusunda, 345 hektarlık alana kurulmuştur. Arboretumda 1500’ü aşkın bitki türü vardır. Ayrıca hatırı sayılır bir soğanlı bitkiler koleksiyonu ve içinde 1818’de yapılmış Kirazlıbent ve 1916’da Neşet Hoca tarafından yaptırılmış Türkiye’nin ilk fidanlığı da yine burada bulunmakta. Bunlar dışında da 3 tanede yapay göl bulunuyor.
8- Japon Bahçesi
İstanbul’da yaşayıp, bilmediğimiz güzel yerlerden bir tanesi daha. Japon Bahçesi Sizi İstanbul’dan alıp götüren farklı bir atmosferi var. Çoğu kişinin hiç bilmediği, hatta hiç duymadığı bir yer. Bunun sebebi herhalde gidenlerin de, çevresine pek bahsetmemesi olsa gerek. Beklentiyi çok yüksek tutmamak lazım ama mutlaka gezilip görülmesi gereken büyüleyici bir yer. İçerisinde Japon kültürünü yansıtan motifler, farklı bitki türleri, yapay gölü ve sakinliği ile sizi alıp uzak diyarlara götürecek. Mekan her gün açık ve giriş ücretsizdir.
9- Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi
Türkiye’deki tek tıbbi bitkiler bahçesi olma özelliğini taşıyan Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi 14 dönümlük alan üzerine kurulmuş ve 2005 yılında da açılmıştır. Zeytinburnu Belediyesi ve Merkezefendi G.T.D.’ nin ortak yürüttüğü bu projede, ekili ve etiketli tıbbi sayısının 700’ü aştığı bilinmektedir. Bahçedeki bitki atıkları doğal gübre olarak değerlendirilip, sentetik gübre ve ilaçlar kullanılmamaktadır.
10- Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi, 1995 yılında Ali Nihat Gökyiğit tarafından eşi Nezahat Gökyiğit adına ilk olarak hatıra parkı oluşturmak için kurulmuş, 32 hektarlık park alanına yaklaşık 50.000 ağaç ve çalı dikilmiştir. Daha sonra amaç değiştirilerek, bir botanik bahçesi olma yolunda çalışmalara başlanılmış , 2002 yılında ziyarete açılmış, ve 2003 yılında adı Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi olmuştur.
11- Bakırköy Botanik Parkı
96.000 metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen Bakırköy Botanik Parkı, 2013 yılının Haziran ayında hizmete açılmıştır. Park’ın bir diğer farklı özelliği de enerji ihtiyacını tamamen rüzgar jeneratörleri ve güneş enerji panelleriyle karşılanması. Yani park kendi enerji ihtiyacını kendisi karşılıyor. E-5 Karayolunun hemen yanı başında olmasından dolayı oluşabilecek ses kirliliğini engellemek için de parkın yol kenarında kalan kısmına ses bariyeri halinde ağaçlar dikilmiştir.
12- Emirgan Korusu
Emirgan Korusu, Boğaz’ın antikiteden gelen büyük ağaç varlığının günümüze kalmış zengin parçalarından biridir. 17.yy, da IV. Murat’ın Roma seferinde beraberinde getirdiği işret arkadaşı İranlı Prens Emir Güne Han’ a hediye etmesiyle tarih sahnesine çıkan bu yeşillik Feridun Bey Bahçeleri adıyla, yüzyıllar boyu birkaç kez el değiştirdikten sonra 1860′ lar sonunda Mısır Valisi iken payitahttan ” Hıdivlik ünvanını koparan İsmail Paşa’nın eline geçmiş ve onun kıyıya yaptırdığı büyük ahşap sarayının arka bahçesi olarak kullanılmıştır. Ayrıca buraya kadar gelmişken Sarıyer‘de bulunan diğer gezilecek yerlere de göz atmayı unutmayın.
13- Yıldız Parkı Korusu
Yıldız Parkı Korusu, Beşiktaş ile Ortaköy arasında yer alan yaklaşık 46 hektarlık alanı ile kent içerisindeki en büyük koru olan Yıldız Parkı, çeşitli tarih kaynaklarında adı geçen defne ormanları ve mitolojik öykülerdeki “Pan”ın Boğaziçi’nde flütünü çaldığı yeşillikler olarak da biliniyor.
Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) dönemindeki kayıtlarda ilk kez ismine rastlanan ve 1600’lü yılların başında “Kazancıoğlu Bahçesi” olarak anılmaya başlanan Yıldız Korusu, lale devrinin masalımsı “Çerağaneğlenceleri”nin düzenlendiği yer olarak da tarihte yer alıyor. Yıldız Köşkü’nün de içinde yer aldığı korulukta, yeniçeri teşkilatı kaldırıldıktan sonra kurulan Asakir-i Mansureyi Muhammediye’nin eğitimlerinin de burada yapıldığı biliniyor.
Bu liste sizi kesmediyse İstanbul’daki tüm parklara ulaşmak isterseniz gezi listemize mutlaka bir göz atın derim.